LÖSEMİLİ ÇOCUKLAR HAFTASI
Çocukluk çağında en sık görülen kanser türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) verilerine göre 2020 yılında Dünya’da 80.490 vaka bildirilmiş olup, bu haliyle çocukluk çağında görülen tüm kanserlerin üçte birini (%28,8) oluşturmaktadır. Ülkemizde ise Türk Pediatrik Onkoloji Grubu (TPOG) ve Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) 2009-2019 verilerine göre tüm çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık üçte birini lösemiler oluşturmaktadır.
Löseminin belirtilerini şu şekilde sıralanabilir:
- Enfeksiyonlara yatkınlık, sık sık hastalanma, yüksek ateş
- Çeşitli kanamalar (burun kanaması, diş eti kanamaları, cilt altı kanaması gibi), ciltte sık mor veya kırmızı lekeler, kesik oluştuğunda kanamanın güçlükle durdurulması
- İştahsızlık, kilo kaybı
- Dalak ve/veya karaciğerde büyüme
- Lenf düğümlerinde şişlikler (ciltte ele gelen yumrular)
- Halsizlik, solukluk, çabuk yorulma, çarpıntı
- Kemik ve eklemlerde ağrılar, şişlik ve hareket kısıtlığı
Belirtilerden birçoğunun lösemi dışı herhangi başka bir sebepten de kaynaklanabileceği ve aslında bu ihtimalin daha yüksek olduğu unutulmamalıdır. Ancak, anılan belirtilerin var olması halinde bir hekim tarafından kontrol edilerek olası nedenin saptanması ve tedavinin düzenlenmesi önem arz etmektedir.
Günümüzde çocukluk çağı lösemileri %80 oranında tedavi edilebilmektedir. Hastalık, ülkemizde de başarı ile tedavi edilmekte olup tedavi başarısı diğer dünya ülkelerinden farklılık göstermemektedir. Çocuklarda lösemi tedavisi devletin güvencesi altında olup ücretsiz yapılmaktadır.
Çocukluk çağı lösemilerinin, yaşam tarzı ve çevre ile ilgili olası sebepleri çok azdır. Bu nedenle çoğu durumda anne-baba ve çocukların bu kanserleri önlemek için bireysel olarak yapabilecekleri bir şey olmadığını bilmesi önemlidir. Bununla birlikte, çevresel risk faktörü olarak radyasyona ve bazı kimyasallara maruz kalmanın lösemi riskini artırabildiği bilinmektedir.