14 Kasım 2022

 diyabet.jpg

Diyabet Nedir?
Diyabet, vücudumuzda pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insülin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumunda gelişen ve ömür boyu süren bir hastalıktır. Sonuç olarak kişi, yediği besinlerden kana geçen şekeri yani glikozu kullanamaz ve kan şekeri yükselir

Şeker Hatalığının Teşhisi Nasıl Konar
Sabah açlık (8-12 saatlik açlıktan sonra) kan şekeri (AKŞ) 126 mg/dl ve üzerinde; yemekten sonra 2. saat tokluk kan şekeri (TKŞ) 200 mg/dl ve üzerindeyse,
Günün herhangi bir saatinde ne zaman ve ne yemiş olursanız olun kan şekeri değeriniz 200 mg/dl üzerinde çıkıyorsa,
Bu yüksek değerler birden fazla ölçümde tespit edilmişse.

Şeker Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
En sık karşılaşılan şikayetler şöyle sıralanır; çok su içme, gün içinde çok idrara çıkma, gece birkaç kez/rahatsız edecek sıklıkta idrara çıkma, çok yeme veya iştahsızlık, halsizlik, çabuk yorulma ve ağız kuruluğu. Daha az sıklıkta ise bulanık görme, kilo kaybı, inatçı enfeksiyonlar, tekrarlayan mantar enfeksiyonları, cilt yaraları ve kaşıntı şikayetleri görülür. Bazen bunların hiçbirinin farkında olmayan ya da hiçbir şikayeti bulunmayan kişilerde de rastlantısal olarak bakılan kan şekeri değeri yüksek çıkınca, diğer tetkikler yapıldıktan sonra tanı konabilir.

Şeker Hastalığı (Diyabet) Tipleri, Çeşitleri Nelerdir?
Diyabetin birden fazla tipi vardır. Diyabet hastalığı sınıflaması en son kabul edilen şekle göre;
Tip 1 diyabet,
Tip 2 diyabet,
Gebelik (Gestasyonel) diyabeti,
Diğer sebepler (ilaç kullanımına dayalı, hormonal  bozukluklara dayalı v.b) olarak belirlenmiştir.
Toplumda en sık rastlanan diyabet türleri Tip 1 ve Tip 2’dir.

Şeker Hastalığı (Diyabet) Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Sebep insülin yokluğu ise insülin tedavisi, yetersizliği ise insülini daha fazla salgılatmaya yönelik tedaviler, bağırsaklardan şekerin emilimini azaltıcı tedaviler ya da insülini daha etkin kılacak tedaviler gibi alternatifleri kullanırız. Tedavi hastanın durumuna göre değişir. Bazen tedaviler arsında geçişler yaparız. Tüm yaklaşımlar hastanın kan şekerini normale en yakın/normal düzeylerde tutup; olası hasarların önüne geçmek içindir. Bu kapsamda sinir hasarı varsa ona yönelik tedavi; hipertansiyon varsa ona yönelik tedavi; böbrek hasarı varsa ona yönelik tedavi gibi destekleyici uygulamalara başvurulur. Sonuçta her tedaviyi düzenlerken ilaçların birbiriyle ve diyabet ile uyumuna dikkat ederiz.

Kan şekerinin yüksek olduğu dönem ne kadar uzun sürerse vücutta yaratacağı hasar da o kadar fazla olacaktır. Başta küçük damarlar ve sinirler olmak üzere tüm dokularımız hasar görür. Göz içi kanamalardan körlüğe kadar giden diyabetik göz hastalıkları, hafif protein kaçağından böbrek yetmezliği ve diyaliz ihtiyacına kadar ilerleyen böbrek hasarı, kalp damar hastalıkları ve enfarktüs, inme atakları gibi her sistem etkilenir. Özellikle ayaklarda gelişen yaralar ayak /bacak kaybına kadar ilerleyebilir. Yüksek ya da düşük glikoza bağlı komalar da hayatı tehdit eden acil durumlardır.