27 Şubat 2023

28ŞUBAT SİVİL SAVUNMA GÜNÜ


   Ülkemizdeki Sivil Savunma Hizmetleri, ilk olarak 1928 yılında yürürlüğe konulan “Cephe Gerisinin Havaya Karşı Müdafaa Ve Muhafazası Talimnamesi” ile düzenlenmiştir.

   1938 yılında 3502 sayılı “Pasif Korunma Kanunu” yürürlüğe konulmuş, illerde seferberlik müdürlükleri kurularak sivil savunma hizmetleri yürütülmüştür.

   1958 yılında çıkarılan ve 28 Şubat 1959 tarihinde yürürlüğe konulan 7126 sayılı “Sivil Müdafaa Kanunu”nun adı daha sonra 586 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile “Sivil Savunma Kanunu” olarak değiştirilmiştir.

   25/05/2009 tarihinde 5902 sayılı “Afet Ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun” yürürlüğe konulmuş olup, Sivil Savunma Genel Müdürlüğü ile il/ilçe sivil savunma müdürlükleri kaldırılmıştır. Bu Kanun ile Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ile il afet ve acil durum müdürlükleri kurulmuştur. Sivil savunma hizmetleri Başkanlık bünyesinde bulunan Sivil Savunma Dairesi Başkanlığı ve il afet ve acil durum müdürlüklerince yürütülmektedir.

    Sivil Savunma günü fikri Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra çıkmıştır. Sivil halkın silahlardan kendini nasıl koruyacağını öğrenmesi fikrine dayanmaktadır. Daha sonraki yıllarda sivil savunma kavramı sadece savaş dönemlerinde değil, barış dönemlerinde de doğal afet ve büyük yangınlarda halkın can ve mal güvenliğinin korunması şeklinde düşünülmüştür.

   Düşman saldırılarına karsı halkın can ve mal kaybının en az seviyeye indirilmesi, hayati önem taşıyan her türlü resmi ve özel tesis ve kuruluşların korunması ve faaliyetlerinin devamını sağlayacak iyileştirmenin yapılması, savunma gayretlerinin halk tarafından en yüksek seviyede desteklenmesi ve halkın moralini yüksek tutmak için alınacak her turlu silahsız koruyucu ve kurtarıcı tedbir ve faaliyetlerdir.

   Günümüz savaşlarının korkunç görünümüne, doğal afetlerin büyük yıkıntılarına, yangınların kasıp kavurmalarına rağmen; can ve mal kaybını en az düzeye indirmek, daha barıştan itibaren, bu tehlikelere karşı önlemleri aldıracak ve gerektiğinde uygulatacak bir teşkilatın kurulması ile mümkündür. Bu teşkilat: sivil savunma teşkilatıdır.

   Milletleri oluşturan en önemli unsur insandır. İnsan hayatını ve malını korumak çok önemli bir görevdir. Sivil Savunma bu görevin nasıl ifa edileceğini öğreten ve planlayan bir teşkilattır.

   İkinci Dünya Savaşında; savaşların, cephelerden çok cephe gerilerini tehdit etmiş olması, askerden çok sivil halkın ölmesi, bundan sonra çıkabilecek savaşların da böyle süreceği düşüncesi devletleri, sadece pasif korunma önlem ve örgütünün halkı koruyamayacağı sonucuna götürmüş, Sivil Savunma bu sonuçtan çıkmıştır.Avrupa ülkelerinin çoğunda Sivil Savunma, İkinci Dünya savaşı sırasında, savaşın içinde kurulmuş, gerçek bir deneyimden geçmiş, yararını kanıtlamış bir örgüttür.

   Sivil savunma, savaşın ardından gelen yıllarda da, savaş teknolojisindeki ilerlemelere uygun bir gelişme göstermiştir. Bugün sivil savunmanın önemini benimsemiş tüm dünya ülkeleri, sivil savunma örgütlerine bütçelerinden küçümsenemeyecek kaynaklar ayırmaktadırlar.


 

Bugün İnsanoğlunu Savaşta ve Barışta Tehdit Eden Tehlikeler Şunlardır:

* Savaşlar,
* Doğal Afetler,
* Deprem,
* Su Baskını,
* Toprak Kayması,
* Kaya Düşmesi,
* Çığ,
* Kuraklık,
* Fırtına - Kasırga - Tayfun,
* Volkan Patlaması,
* Hava – Su - Çevre Kirlenmesi,
* Sanayi Kazaları,
* Ulaşım(Kara, Demir, Hava, Deniz Yolları) Kazaları.
* Tsunami
* Büyük Yangınlar