Uluslararası İşitme Engelliler Haftası
İşitme kayıpları, annenin geçirmiş olduğu hastalıklar, kullandığı bazı ilaçlar, bebeğin yoğun bakımda kalma durumu, düşük doğum ağırlığı, ağır sarılık geçirmesi, kullandığı bazı ilaçlar, kalıtsal/kalıtsal olmayan hastalıklar gibi doğumsal ve doğumsal olmayan birçok nedene bağlı olarak oluşmaktadır.
Ülkemizde yılda yaklaşık 1.100.000’ e yakın bebek doğmakta ve her bin bebekten 2-3’ü işitme kaybı ile dünyaya gelmektedir. Çocukluk döneminde geçirilen hastalıklar, kulak enfeksiyonları, kazalar ve kullanılan bazı ilaçlar nedeniyle bu oran geçici işitme kayıplarıyla birlikte % 6’ya kadar çıkmaktadır.
Sağlık Bakanlığı olarak bizim önceliğimiz işitme kayıplarını erken dönemde saptayarak tedavi ve rehabilitasyonunu sağlamak ve bu yolla engelliğin önüne geçmektir. İşitme kaybını erken dönemde belirlemek amacıyla ülkemizde Ulusal İşitme Tarama Programları yürütülmektedir. Bu kapsamda yeni doğan tüm bebeklere ve ilköğretim 1. Sınıfa giden çocuklara işitme taramaları yapılmaktadır. Basit, ucuz ve uygulaması çok kolay testler ile işitme kaybı şüphesi olan bebekler erken zamanda teşhis edilebilmektedir. Yeni doğan bebeklerimize 81 ilimizin kamu, üniversite ve özel hastanelerinin yer aldığı 1.111 tarama merkezimizde işitme taraması, 81 tane referans merkezimizde de ileri tanı ve tedavileri gerçekleştirilmektedir.
Amacımız; “erken tanı, tedavi ve iyileştirme” anlayışı ile çocuklarımızın yaş ve zeka olarak yaşıtları olan sağlıklı çocuklarla eşit koşullarda yaşamlarını sürdürebilmelerini sağlamak ve sağlıklı bir nesil oluşturabilmektir. Bu süreçte ailelere düşen görev çocuklarının işitme taramalarını, ileri tanı testlerini zamanında yaptırmak ve işitme kaybı saptandığında tedavi ve eğitim süreçlerine etkin bir biçimde dahil olmaktır. Bu sayede erken teşhis konup ve erken rehabilite edilen çocukların dil gelişimine paralel olarak; zihinsel sosyal ve ruhsal gelişimleri normal yaşıtlarına benzer seviyede gelişebilmektedir.